Hangimiz Neredeyiz Ki - Birkan Çakır
Sandığım dan daha da ötede bir şey varmış.
Ne zamanın tanıdığı ne senin gördüğün nede benim daha evvel duyduğum.
Bir karanlık varmış ışığı içinde barındıran .
Bir aşk varmış için için yanan.
Birde sen varmış sın beyaz sayfalara lekeler bıraktıran.
Dünya hali dünyada kalacak diyorlar ya .
Şu Dünyada kalbin yerine bir taş duvarı sevseydim şimdiye çiçek açardı.
Sen bir yaprak bile vermedin...
Bunlar beni her halimle kabul etmen için değil..
Bir erkeğin kendisi için doğruyu görebilmek adına söylediği bir iki cümledir.
Senin basitleştirip es geçtiğin ,
Beninm yaşadığım ,
Diğerlerinin gördüğü ,
Benim çektiğimdir..
Birkan Çakır
Duygularımın uğradığı tecavüz
Üzgünüm sana romantik yüzümü gösteremiyorum
Duygularımdan mahrumum, intikam da istemem
Ben öyle acıya gelemem, birine acı çektirmek acısına
Acısızlığa varım, duygusuzluk bile olsa, acısızlık iyi geliyor
Hislerim elimden alınmış gibi hissediyorum dediğim zamanlar…
İşte o zamanlar en çok hissettiğim zamanlarmış
O kadar çok hissetmişim ki, hislerim overload yapmış
Algımı aşmış
Şimdi aşacak bir algı limitim de yok
İlaçlarım sağolsun, algımı da aldı
Ben verdim daha doğrusu, gönüllüydüm, bu deneye kobaydım
Şizofrenik bir olaydım, çok seviyordum bu yüzden kolaydım
Kiminin gözüne kuzu kiminin gözüne kurttum, ama basit bir saraydım
Ruhsuz bir adam oldum, hissiz, duygusuz, göz yaşı dökemeyen bir adam
Ağlamayı beceremeyen ve bunları istemeyen bir adam
İnsanlar, işte bir insan bir insana daha büyük nasıl bir kötülük
Nasıl bir ihanettir bu
Oyuncağını almak çocuğun elinden güzeldi
Duygularımın uğradığı tecavüz… güzeldi!
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime
Meğerse kalbime dokunanmış zihnim
Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene
Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim
Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim
Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim
Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları
Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları
Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni
Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu
Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu
Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu
Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu
Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan
Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi
İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan
Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de
Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde
Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde
Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde
İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı
Doğruyu bilmekti yegane niyetim
Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?
Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?
Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset
Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken
Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi
Benim duygularım yok içimde diyorum
Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun
Bilmiyorum, basit işte
Duyguları zihnimle taklit ediyorum
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Sadece ruhumu terk ediyorum
Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış
Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış
Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta
Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta
Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor
Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Kör oluyorum ufukta
Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta
Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!
Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri
Boşa gidiyor her gün ektikleri…