Hayallerime Gömüldüm
18 yasindayim kendime yabancı
Bıkkınlık geldi insanlar sacma ve yalancı
Ailem diyor oku ya memur ol ya aşçı
Hayaller kurardım biraz heves biraz tutarsız
Anlamsız dusunceler kalbimi sardı
Söyleyin Tosun ne zaman sevicek artik
Dört duvar icinde delirdim sandım
Yine kara düşünceler beynimi sardı
Beni öldüren sigara degil hayat denen illet
Bu sozlerimi git ve anlayanlara dinlet
Damarimdan akan her damla kan
Birden fışkıracak bir delikten sabret
Bende biliyorum bu sozlerim sacma
Asla olmadım kendimi düşünen aptal
Iyiyim ama hissediyorum hasta
Duslerim kaliyor sadece lafta
ŞAİR ZİHNİ"YLE
"Kör olsun gurbetin kahrı bitmedi,
Gidemem vatana çilem yetmedi."
Diyar-i gurbette hasad bitmedi,
Nideyim hasrete mühled bitmedi.
Bedene yazılmış bu han da kahır,
Çekeriz hasreti sırtımız yağır,
Her demi asır her demi sabır,
Sızılar derinde dinmedi gitti.
Biricik memleket cennet ül mekân,,
Özlemler oyuyor gönüller virân,
Yâd el de gözlerim filan feşmekân
Şarkılar teselli .... âcemaşîran.
Ayağımız köçmüş ruhumuz köçmüş,
Yaranlar gardaşlar rahmete uçmuş,
Arifler meclisi ibrete dönmüş,
Bir âlem olmuştur "ülfetin bağı".
Bahar gelmiş söz de benim ilime
Türküler pelesenk acı dilime
Zihniya düşürdü sancı gönlüme
Acılar sineme düştü ne fayda
Zihniya sendendir Beşire ilham,
Okuyup şirini buldum bir gümân,
Arada olsa da bir hayli zaman,
Şu mahçup sinemi döğer dururum.
Beşiroğlu | 28.11.2015 -ŞAİR ZİHNİ"YLE-
Duygularımın uğradığı tecavüz
Üzgünüm sana romantik yüzümü gösteremiyorum
Duygularımdan mahrumum, intikam da istemem
Ben öyle acıya gelemem, birine acı çektirmek acısına
Acısızlığa varım, duygusuzluk bile olsa, acısızlık iyi geliyor
Hislerim elimden alınmış gibi hissediyorum dediğim zamanlar…
İşte o zamanlar en çok hissettiğim zamanlarmış
O kadar çok hissetmişim ki, hislerim overload yapmış
Algımı aşmış
Şimdi aşacak bir algı limitim de yok
İlaçlarım sağolsun, algımı da aldı
Ben verdim daha doğrusu, gönüllüydüm, bu deneye kobaydım
Şizofrenik bir olaydım, çok seviyordum bu yüzden kolaydım
Kiminin gözüne kuzu kiminin gözüne kurttum, ama basit bir saraydım
Ruhsuz bir adam oldum, hissiz, duygusuz, göz yaşı dökemeyen bir adam
Ağlamayı beceremeyen ve bunları istemeyen bir adam
İnsanlar, işte bir insan bir insana daha büyük nasıl bir kötülük
Nasıl bir ihanettir bu
Oyuncağını almak çocuğun elinden güzeldi
Duygularımın uğradığı tecavüz… güzeldi!
Utandığım kadar
Senin dünyandan uzakta
Nazar ve gözden tuzaklar
Var etrafımda
Bir savaşmış bu adeta
Temiz ve kirli yataklar
Var şu anımda
Senin dünyandan bir tuzak var
Benim hayallerim senden uzaklar
Yalancı tanrılar her yerimde
Bizim gerçeğimizi çalacaklar
Seni, beni, bizi, şunu, bunu, onu
Mutlu sanacaklar
Gülerken anladığımıza ağlayacaklar
Gökyüzüne değil gözüne yüzüne bakacaklar
Utan, varlığından utan, yokluğundan utandığım kadar
Senin dünyandan uzakta
Gerçeklik tam bi tuzak be
Gelene kapı açık
Gidene de darbe
Benimsin
Ama duramıyorum ne yapayım
Sen anlamazsan beni kim anlasın
Seni görmeden aşık oldum ben
Tanımadan sevdiklerimdensin
Ama ne yapayım, şu an kalbim karışık
Kafam yaralı, ilaçlıyım
Düşlerim çalışmıyor, sadece kin nefret
Sen olmadın daha
Bitmedin dünyamda
Ben eksiğim senden
Her kimsen
Üzgünüm, sadece sana yazacaktım
Ama yapamıyorum, hala gidene
Hala en sert darbeyi vurana
Kendini özletene yazıyorum
Oysa ki sen, her şeyden güzel geleceksin
Oysa ki sen, umutsun
Sen benim ufkumsun
Sen benim en güzel sözlerimsin
Sen benim yanılgılarımın çıktığı kapısın
Sen benimsin
Hiç olmadığın kadar benimsin
Bilmem ben bir şeyi
Bilmem biter mi sana sitemlerim
Bilmem geçer mi sana sinirim
Bilmem ben bir şeyi
Bilemez insan sevmenin kıymetini
Ölsem gözlerinde doğar mıyım ki
Acaba ölüm denen şeyle mi varız da
O yüzden mi yok olmaktan korkuyoruz
Bu denli acı dolu zalim dünyada
Bilmem biter mi sana sevgim
Bilmem geçer mi gözlerine hasretim
Bilmem ben kendimi
Bilemiyormuş insan kendi derdini
Doğsam yine gözlerine rastlar mıyım ki
Bu alemden ötesi vardı da
O yüzden mi yalan diyarlara gitmiyoruz
Kalıyoruz bu acı dolu zalim dünyada
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime
Meğerse kalbime dokunanmış zihnim
Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene
Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim
Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim
Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim
Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları
Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları
Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni
Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu
Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu
Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu
Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu
Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan
Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi
İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan
Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de
Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde
Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde
Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde
İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı
Doğruyu bilmekti yegane niyetim
Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?
Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?
Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset
Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken
Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi
Benim duygularım yok içimde diyorum
Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun
Bilmiyorum, basit işte
Duyguları zihnimle taklit ediyorum
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Sadece ruhumu terk ediyorum
Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış
Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış
Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta
Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta
Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor
Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Kör oluyorum ufukta
Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta
Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!
Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri
Boşa gidiyor her gün ektikleri…