Metanet
Günler geçti hala kızgındım
Bir arkadaşı daha hiçe saymıştım
Duygularımın yanaştığı bir rıhtım bombalandı
Yıkıldı hayallerim sadece kırıntısı kaldı
Anlamıyorum bu sahte sevgiyi artık
Dost dediğiniz adamı öncesinde tartın
Çocukluk arkadaşlığım ellerimden kaydı
Çok alttan aldım oda hakettiğini aldı
Zamanında kardeş dedim sorunlarını çözdük
O nun yaptığı ise aç gözlülük
Biz haklı değildik sanki o kraldı
Bir anlık sinirle gözlerim karardı
Doğru dürüst anlatsaydı yardımcı olurdum
Ona kardeş dedim kardeşlikte bir uyum
Gerekliydi herkesin bildiği bir durum
Aslını bilmeden konuşmayın durun
Nasıl güvenebilirim artık senin bu lafların huyun.
Akıllanmayan Çocuk
Hala çocukmuşum gibi geliyor
Yetiştiremediğim karakterlerim var
Koskocaman da olsa dünya bana dar
Hayalleri olan bir adamım ben umutlarıyla yaşayan
Her sabah aynaya bakınca afallayan
Bir çocuğum ben, kafası kolay karışan
Hala oturmamış karakterimle yürüyorum
Arada derede gezen kişiliğimle
Sorulara bilmiyorum diye cevap verişimle
Kimliksizliğe bürünmüş kimliğimle
Hala büyümedim ben, safım, şaşkınım
Beş sene sonra olgunlaşırım herhalde
Alışırım gözlerimi açmaya yalan dünlere
Alışırım yalan söyleyip yalandan gülmeye
Alışamadım ama olsun, alışırım
Hala çocuğum ben, peri masallarına inanan
Leyla ile mecnunu gerçek sanan
Aşk fantazilerine kanan
Hala çocuğum ben
Akıllanmayan
Hiçbir şeye inanasım yok, karmaya mesela
Ne anlamı var ki, hep tutarsızım hep tutarsız
Carpe dieme kavuşacak karakterim
Bir eda ve bir veda ile yaşayacağım
Mesela ruha enerjiye yeterince inandım
Saf olan "şey"in varlığına delalet aradım
Yılmadım, yılmadım ama, yılmak istiyorum
Hala çocukmuşum gibi geliyor
Çocuk olduğunu anlayınca büyümüyor insan
Çocuğum hala, şaşkın, sekiz yaşında
Umutları olan, hayalleri olan, masumluğa inanan
Şaşkın bir çocuktan fazlası değilim
Sadece biraz kirlenmiş bedenim
Duygularımın uğradığı tecavüz
Üzgünüm sana romantik yüzümü gösteremiyorum
Duygularımdan mahrumum, intikam da istemem
Ben öyle acıya gelemem, birine acı çektirmek acısına
Acısızlığa varım, duygusuzluk bile olsa, acısızlık iyi geliyor
Hislerim elimden alınmış gibi hissediyorum dediğim zamanlar…
İşte o zamanlar en çok hissettiğim zamanlarmış
O kadar çok hissetmişim ki, hislerim overload yapmış
Algımı aşmış
Şimdi aşacak bir algı limitim de yok
İlaçlarım sağolsun, algımı da aldı
Ben verdim daha doğrusu, gönüllüydüm, bu deneye kobaydım
Şizofrenik bir olaydım, çok seviyordum bu yüzden kolaydım
Kiminin gözüne kuzu kiminin gözüne kurttum, ama basit bir saraydım
Ruhsuz bir adam oldum, hissiz, duygusuz, göz yaşı dökemeyen bir adam
Ağlamayı beceremeyen ve bunları istemeyen bir adam
İnsanlar, işte bir insan bir insana daha büyük nasıl bir kötülük
Nasıl bir ihanettir bu
Oyuncağını almak çocuğun elinden güzeldi
Duygularımın uğradığı tecavüz… güzeldi!
Ağlarım
Bana güzel şeyler hissettirme
Sen de insansın
İhanet edersin
Yalan söylersin
Ve gidersin
Ben de insanım
Özlerim
Bana güzel şeyler söyleme
Bir gün söylediğin tüm güzel şeyleri
Çöpe atarsın
Ben de seni yargılarım
Çünkü söylediğin her şeye inanırım
Bana hiçbir şey vaad etme
Beklerim
Kirletiriz sevgiyi, bir şey beklemeyelim
Beklentisiz sevmek en güzeli
Çok sevişmeyelim
Mesela beni kendine bağlama
Çünkü insansın, gidersin ya
Mahrum bırak beni nimetlerinden
Alışırım sana
Yanarım sen gidince
Yanarım yıllarca
İnsanım ben, ahmak bir insan
Alışırım dudaklarına
Mesela bana öyle bakma
Yılan gibi bakma bana, çok severim seni
Çok seversem, çok yanarım ben
Çok yanarsam, umursamazsın
Giden umursamaz
Kalan ağlar
Sen gidersen ben ağlarım
Ben ağlayınca annem ağlar
Annemi üzme
Bunu bana yapma
Mesela bana masal okuma
Çünkü ben aptal bir çocuğum
Çünkü sen insansın, kandırırsın
Ben seni kanatsız melek sanıp
Her yalanına kanarım
Çünkü insanım ben, yanılgıdan ibaret
İnsan kadarım
Sonra sen değişince, gitmiş olursun
Senden bana kalan, hatıralar olur
Ben o zaman yanarım
Ben yanarsam, gökyüzü ağlar
Gökyüzü ağlayınca dünya yanar
Kısaca söylüyorum, sevme beni
Gerçekten seviyorsun sanarım
Ağlarım
Nefeslerimde yandı
Kitabım sende kaldı
Okumayı özledim ben, okuyamıyorum
Küçük hasta bir çocuğum şimdi
Hissiz kalmaya doyamıyorum
Ayracım avuçlarında, seninle ayırdım
Hayatımı
Kitabım sende kaldı
Okumayı özledim ben, okuyamıyorum
Zor geliyor anlamak şiirleri şimdi
Hissiz kaldım, kafamı bulamıyorum
Ayracım hediyem sana
Seninle ayırdım, hayatımı
Kalemim bende
Her sayfa, her satır, her nokta ve her hece
Nefesine addedilmiş bin bir gece
Duyulmamış binlerce cümle
Yüzlerce karalanmış peçete
Sende kaldı hepsi sende
Kitabım sende kaldı
Peyamiyi özledim ben, genç, hasta peyami
Aşkta ve hayatta hem samimi hem acemi
Boşa yazıyorum ben, boşa soluduğum gibi
Dimi
Söyle Peyami
Söyle ki sarsın tutku şu saçma alemi
Kitabım sende kaldı
Hasta küçük bir çocuğum şimdi
Okumayı beceremiyorum
İlerleyemiyorum senden ileri
Hayalim yarım kaldı
Sana on kitabım vardı
Hayalin derinliklerinde
Yalanların beni sardı
Ve leyla ile mecnun
Nefeslerimde yandı
Bu ağrı
Hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor
Kalbimde ki bu ağrı
Ağır geliyor
Bi de hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor
O sevgiliye bu çağrı
Çağır, san ki geliyor
Hiç susmayacakmış gibi geliyor
Aklımda ki bu sesler
Gibi geldiği kadar da gitmiyor hiçbir şey
Hiçbir şeyden kalıyor biraz bana
Hiçbir şey gelmiyor
Hiç dinmeyecekmiş gibi geliyor
Bu susuzluk bu sancı
Hiç sönmeyecekmiş gibi geliyor
Bu alev, doldur hancı!
Doldur ki hararetimiz alsın
Her yudumda ruhumuz daralsın
Gibi geldiği kadar da gitmiyor hiçbir şey
Hiçbir şeyden kalıyorum kendime
Hiçbir şey olamıyorum
Her şey olmaktan bu yana
Asla bitmeyecekmiş gibi olan bu ağrı
Kalbimde bir çocuğun cesedi
Aklımda ki cinlerin hasedi
Hiçbir şey, hiçbir şey!
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime
Meğerse kalbime dokunanmış zihnim
Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene
Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim
Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim
Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim
Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları
Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları
Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni
Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu
Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu
Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu
Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu
Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan
Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi
İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan
Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de
Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde
Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde
Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde
İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı
Doğruyu bilmekti yegane niyetim
Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?
Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?
Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset
Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken
Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi
Benim duygularım yok içimde diyorum
Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun
Bilmiyorum, basit işte
Duyguları zihnimle taklit ediyorum
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Sadece ruhumu terk ediyorum
Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış
Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış
Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta
Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta
Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor
Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Kör oluyorum ufukta
Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta
Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!
Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri
Boşa gidiyor her gün ektikleri…
Leğen
Leğende yıkandığım zamanları hatırlıyorum...
Ne güzeldi.
Sobada ısınmış su, kaynar olurdu.
Leğen maviydi, salonun ortasında dururdu.
Dalin kokmadım hiç, sabun gözümde kururdu.
Isınamadım sensiz ben, göz yaşlarım kururdu.
Su tenimde soğurdu.
Tırnaklarımı keserdi annem.
Kese yapardı bana.
Parmaklarımın ucu kan olurdu.
Tenimden siyah kir çıkardı.
Derim soyulurdu.
Ne de güzeldi o su.
Tenim de soğurdu.
Ne de güzeldi sabun kokusu.
Köpük gözümü vururdu.
Gözümü bulurdu.
Sıcak olurdu su, tenim de soğurdu.
Kaynar diye ağlardım, gözümün yaşı bağrımı yakardı.
Tırnak makası dururdu.
Onu beklerdim, gölgesi kocaman olurdu.
Parmaklarımı keserdi, canım yanardı.
Dünya dururdu.
Dışarıda yağmur yağardı.
Yağmur bitince annem yağmur kesildi derdi.
Sular giderdi, sular kesildi derdi.
Elektrik giderdi, elektrik kesilirdi.
Kocaman bir bıçak dünyanın ortasında dururdu.
Elektriği keserdi.
Gökyüzünde dururdu.
Yağmuru keserdi.
Suyu keserdi.
Sular dururdu.
Ne de yağmurlar yağardı, seller kudururdu.
Selde kaybolmuştu terliğim.
Eşi çöpü bulurdu.
Bulut olurdu gözlerim.
Yer yüzü olurdu o eski halı.
Duvarda dururdu gece lambası.
Gece lambası olurdum.
Uyurdum.
Tırnak makası kanımı akıtırdı.
Annem kese yapardı.
Lifimiz yoktu.
Ama sabun gözümde dururdu.
Sabundu.
En güzel koku sabundu.
Çocuktum.
Annem günde 2 kere yıkamıştı beni.
Balkonumun karşısındaki araziye ateş atmışlardı.
İs olurdu üstüm, annem sinirden kudururdu.
Anneme bağırırdım.
"Anne!" derdim balkonda dururdu.
"Reçelli ekmek at!" diye bağırırdım.
O ekmek nerede şimdi.
Şimdi olsa karnımı doyurmazdı belki.
Belki gözümü doyururdu.
Güneş gökte dururdu.
İnşaatta amcalar küfür eder dururdu.
İlk helikopter gördüğüm günü hatırlıyorum.
Helikopter kocamandı.
Kepçeleri izlerdik.
Üstüm batardı, annem vururdu.
Terlik fırlatırdı, ona sarılırdım.
Terlik dudağımı kanatırdı.
Dudağım annemin olurdu.
Öperdi geçerdi.
Şimdi kalbime hançerler yiyorum.
Öpülecek gibi değil.
Ölümün önüne eğil.
Her rüyada ölürdüm.
Yaşarken değil.
Bir hataydı
Belki de bir hataydı yirmi bir yıla
Yirmi birinci yüz yılı sığdırmak
Belki de hataydı "seni seviyorum"a
"Yüz yıl oldu seni görmeyeli"yi eklemek
Kimine göre aptal bir çocuğum
Kimi der ergenlikten çıkamadım
Kimine göre yürüyen bir ceset
Kimi der bi türlü kendim olamadım
Kimine göre yirmi bir yıllık çınar
Kimi der bu çocukta bi şeyler var
Kimine göre iki yüzlü bir adam
Kimi der "değişime açık olmak" güzel
Belki de bir hataydı
Yirmi birinci asırda
Yirmi bir yaşında olmak
Belki de bir hataydı şu yanlış çağda
Güzele güzel demek, aşık olmak
Kesinlikle bir hataydı
Kula kul olmak!
Kimine göre dün vardım yarın yokum
Kimi der her şeye vardır çözüm
Kimine göre hayat çok kolay, lokum
Kimi der ben bu oyunu bozarım, yokum
Kimine göre içmeden de sarhoşum
Kimi der yirmi bir yıl ve bom boşum
Kimine göre boş işlerle doluyum
Kimi der "bu yolun yolcusuyum"
Belki de bir hataydı var olmak
Seçim değil ama seçim olmuş yok olmak
Belki de bir hataydı insan olmak
O, bu, değil ama moda olmuş şeytan olmak
Belki de bir hataydı ona bakmak
Gözlerinde öleceğim sanmak
Yaşamak
Giderler
Gelecek dedim
Bir avuçluk yıldızı olmayan gökyüzüne
Atması için kalbi olup da
Bir küçük çocuk kadar yüreği olmayana
Gelecek dedim
Tüm gelenlerin
Bir gün gelip geçip gideceğine...